11 Nisan 2008 Cuma

aynı karanlıklar...

Zaman… kafa tasımın duvarlarına çarpa çarpa geçiyor… tüm vücudumu bir hareketsizlik sarmış oysaki. Düşlerim kayıyor parmak uçlarımdan. Yaralarım acıyor, direnmek… neye karşı… ne uğruna… her şey o kadar basitti aslında. Kelimelerim yetersiz kalıyor,

Sınırlarım gözlerimi kapatıyor. Yetersizlik…bana bakma
Gözlerimin içindesin. Yetişemiyorum yarınlarıma.. taşlar üst üste ama nereden nereye, umudumuz kırılmış
Yasaklı her şey
Beni bırak
Bana bırak her şeyimi
Yarına bırakmayalım
Bugün yine anlamsız


Bomboş sokak, oysa daha güneş yeni batmıştı, karanlık ne kadar da çabuk çökmüş ıssız sokaklara, neden yolumu değiştirdim ki şimdi, alt tarafı birkaç adım daha fazla yürümek için yağmurda. Nedensiz bir korku kaplıyor düşüncelerimi… yağmuru da seviyorum. Bu şehrin pisliğini belki biraz olsun süpürür diye, yağmurda yürüyorum, bu şehirde kirlenen ruhumu biraz olsun arındırır mı? Şu köşeyi dönünce üç adım kalacak aynı yerlere varmaya, oysa ki bugün başka bir yoldan geldim. Başka başka yollardan aynı kapılara çıkıyorum. Her gün neden bugün dediğimi bile bilemiyorum artık. Bu kadar işte, yapabildiğim en büyük değişiklik böyle farklı yollardan geçmek aynı yerlere varabilmek için. Hastayım kaç gündür. Kaç gündür kavgalıyım kendimle. Cesaretim olmadığı için, beni engellediği için küskünüm kendime. Kaçıp gidebilmek… ne kadar zor olabilir ki… neden olmasın kolaycacık… bir adımla başlayacakken yepyeni bir şeyler. Neden hala duruyorum. Beni bağlayan ne? Her günüm neden aynı, aynı kapılar, aynı odalar, aynı insanlar, aynı konular, aynı aynı aynı… her şey bu kadar mı aynı olur… bugün günlerden ne? Ne fark eder ki sanki. Perşembe, belki de Cuma… hiçbir farkı yok ki, saçlarımın rengini bile değiştiremezken, ne için uğraşıyorum, yolumu değiştirerek nereye kadar kaçabilirim bu aynılıklardan. Böyle olmak zorunda olması beni çok korkutuyor. Bir 30 yıl daha korkarak geçecek ve biliyorum ki dönüp baktığımda nefret edeceğim hayatımdan, korkaklığımdan, çaresizliğimden. Aynı köşe başları, aynı korkulara gebe. Aynı karanlık, aynı yağmurlar.

Hiç yorum yok: